Sedat Kaya / YENİÇAĞ
Allah nazardan korusun.
Barış Alper döneme o denli bir başladı ki, tutabilene aşk olsun.
Hazırlık maçlarında da sahanın en uygunuydu, bu akşam Ljubljana karşısında da.
Sahanın her yerinde vardı.
Sağda, solda, ortada hatta bazen savunmada.
Pres yaptı, top kaptı, paslarıyla arkadaşlarını konuma soktu.
Sahada kaldığı 80 dakika boyunca yapmadığı iş kalmadı.
Adeta Galatasaray’ın hamalıydı.
9. dakikada Kerem’in attığı golde başroldeydi.
Presi ve asisti harikaydı.
Ljubljana değişik bir ekip.
Özellikle birinci 15 dakikada değerli durumlar buldular.
Ama kalede Muslera’nın olduğunu unuttular.
Muslera birinci yarıda en az üç çok değerli şutu bertaraf etti.
Sarı Kırmızılıların iki stoperi Nelsson ve Abdülkerim de rakip forveti durduran adamlardı.
Galatasaray birinci 15 dakikadan sonra oyunun denetimini büsbütün eline aldı. Barış Alper, Mertens ve Kerem Bakumbu’yu sık duruma soktular.
Kongolu son vuruşlarda isabetli olsaydı, birinci yarı farklı bir skorla kapanabilirdi.
İkinci yarıda Galatasaray’ın baskısı yeterlice arttı.
Özellikle Barış Alper, Kerem ve Mertens’in çok yeterli muahedesi çok düzgündü.
47’de Mertens’in skoru 2-0’a getiren gol bu ahengin eseriydi.
Bu gol Ljubljana’nın direncini düzgünce kırdı.
Artık alanda Galatasaray’ın egemenliği vardı.
Ancak, Bakambu skor şutlarında başarısızdı.
73’de İcardi Bakambu’nun yerine girerek dönemin startını verdi.
Gol atamadı lakin kısa müddette hazır olacağını gösterdi.
90’da sahneye çıkan isim Halil oldu. Kerem’in harika ortasında şahane vurdu ve maçın skorunu belirledi.
3 gollü maçın özeti 3 cümleydi.
Muslera durdurdu.
Barış Alper, Kerem ve Mertens parladı.
Halil cilaladı.
8’i isabetli 15 şut ve
sonuçta rakip alanda 3-0’lık bir sonuç.
Rövanşa kâfi de artar bile.
