Pursaklar Belediyesi Ankara Kedisi Müdafaa ve Yaşatma Merkezi’nde Veteriner Teknikeri olarak misyon yapan lisanslı kedi yetiştiricisi Ayşegül Korkmaz, Milletlerarası Kedi Günü münasebetiyle değerlendirmelerde bulundu.
Ankara kedisinin “uzun tüylü kedilerin atası” olduğunu belirten Korkmaz, kedinin, ipeksi tüyleri, badem formundaki renkli gözleri, ince uzun yapısıyla atletik ve genetiği bozulmamış bir ırk olduğunu söyledi.
Korkmaz, Ankara kedilerinin 10. yüzyılda Vikingler tarafından Anadolu’dan alınarak Avrupa’ya götürüldüğünün bilindiğini anlatarak, “Avrupa saraylarında, bilhassa Fransız saraylarında, beslenen beğenilen bir evcil hayvanmış. Pek çok ülkenin saray tablolarında da Ankara kedisi yer alıyor.” diye konuştu.
“HER YIL 70-100 ORTASI SAHİPLENDİRME YAPIYORUZ”
Ankara kedisinin öteki kedilerden üstün bir ırk olduğunu lisana getiren Korkmaz, bu soyu devam ettirmek için merkez olarak 2017’den bu yana çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Korkmaz, Ankara kedisinin yetiştirilmesinde ırk standartlarını muhafazayı ve bu kediyi memleketler arası platformda tanıtmayı amaçladıklarını söz ederek, bu sebeple merkeze “üretim çiftliği statüsü” aldıklarını lisana getirdi.
Böylece yavru yetiştirip sahiplendirebildiklerini belirten Korkmaz, şöyle devam etti:
“Tesiste şu anda 50’si anaç 50’si yavru olmak üzere toplam 100 kedi bulunuyor. Her yıl 70-100 ortası sahiplendirme yapıyoruz. Anne kedileri fazla yormamak ismine yılda 2 defadan fazla doğuma müsaade vermiyoruz.
Bu annelerin yavrularının ırk özelliklerini en hoş taşıyanları kendimize ayırmak üzere başkalarını mama karşılığı sahiplendiriyoruz. Bu yıl sahiplendirme sırasında 170 kişi var. Yılbaşından bu yana 40 yavruyu da aileleriyle buluşturduk. Sahiplendirme sürecimiz yıl boyunca devam edecek.”
“MUHTEMELEN 81 VİLAYETTE ANKARA KEDİSİ VARDIR”
Korkmaz, maddi ve manevi bakımını yüklenebilecek şahısların kedi sahiplenmelerinin kıymetine işaret ederek, heves uğruna hayvan alınmaması gerektiğinin altını çizdi.
Ankara kedilerine yurt dışından da talep olduğunu vurgulayan Korkmaz, şu tabirleri kullandı:
“Ankara kedisi dahil pek çok endemik tıbbımızın ülkeden çıkışı yasak. Lakin biz ülke içinde en son Kars, Aydın, İzmir, İstanbul, Adana ve Hatay olmak üzere kedi verdik. Muhtemelen 81 vilayette Ankara kedisi vardır. Amacımız Ankara’nın endemik tipi olan Ankara kedilerinin her vilayette evcil hayvan olarak beslenmesini sağlamak. Kedilerimizi 2017’den bu yana çipleyerek soy takibi ve kime verdiğimizi, nasıl bakıldığını takip ediyoruz.”
AYASOFYA’YA İKİNCİ KEDİNİN İKRAM EDİLMESİ PLANLANIYOR
Korkmaz, Ayasofya-i Kebir Camii’nde yaşan “Gli” isimli kediye arkadaş olması için 2020 yılında merkezden “Kılıç” isminde bir Ankara kedisi gönderdiklerini hatırlatarak, şunları kaydetti:
“Gli bir mühlet sonra yaşı gereği vefat etti. Kılıç da geçen yıl kayboldu, akıbetini öğrenemedik. Artık de Kılıç’ın torunu Seymen’i Ayasofya’ya göndermeyi planlıyoruz. Rastgele bir çalınma yahut ortadan kaybolma hadisesine karşı da üzerine dijital kimliklendirme kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığı sistemine işlenen mikroçip takıldı. Böylece bulunduğu yerde bize ilişkin ve bizim tesisimizden çıkma olduğu anlaşılacak.”
