DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, 6 siyasi partinin buluşması sonrası yayınlanan 12 Şubat Deklarasyonuyla ilgili bir basın toplantısı düzenledi. Yeneroğlu, “Hiçbir ahlaki hudut tanımayan, akıl almaz iftiralarla gölgelenmek isteniyor” dediği buluşmayı meselelerin tahlili için büyük bir adım olarak kıymetlendirdi.
‘Türkiye’nin yıllardır görmeyi umut ettiği tarihi bir çalışma’
“Türkiye, tarihi bir dönüm noktasındadır. Yaklaşan seçimler ülkemizin geleceği için, insanımızın refah ve huzuru için son derece değerlidir. Toplum üzerindeki baskıyı her geçen gün artıran iktidar, bir yandan eline yüzüne bulaştırdığı iktisat idaresinin sorumluluğundan kaçmaya çalışmakta, öbür yandan da hukuksuzlukların dozunu artırmaktadır. Tek adam rejiminin baskıları daima artarken Cumhuriyet tarihinde eşine rastlanmamış bir formda birbirinden farklı altı siyasi parti olarak, bizler, Türkiye’nin yıllardır görmeyi umut ettiği uzlaşma anlayışı içerisinde tarihi bir çalışma için bir ortaya geldik.”
‘Demokrasi ve hukuk devleti unsurlarının gerçekleştirilebilmesi için çok büyük bir adım’
“Ülkemizi içinde bulunduğu krizden çıkartma maksadıyla kapsamlı bir çalışma ortaya koyduk. Kuvvetler ayrılığı ile istikrar ve denetleme sistemlerinin güçlü bir biçimde tesis edildiği; özgürlükçü, demokratik ve adil bir sistem oluşturmak için; lisanı, inancı, ideolojisi, etnisitesi, siyasi tercihi ne olursa olsun tüm vatandaşlarımızın barış ve huzur içinde yaşayacağı, herkesin düşündüklerini özgürce söz edebildiği ve inançlarının gereğine uygun formda üzere yaşayabildiği, basının eleştirel haber yapma ve kamuoyunu aydınlatma fonksiyonunu üzerinde bir baskı hissetmeden yerine getirebildiği, bayan haklarının tesirli bir halde teminat altına alındığı, kimsenin emeklerinin kayırmacılığa feda edilmediği bir Türkiye için Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem çalışmasını hazırladık. Detayları 28 Şubat’ta kamuoyuyla paylaşılacak olan bu çalışma, ülkemizde geçmiş yıllarda yaşanan ve hala yaşanmakta olan problemlerin ortadan kaldırılabilmesi ve demokrasi ve hukuk devleti prensiplerinin tam manasıyla gerçekleştirilebilmesi yolunda atılmış çok büyük bir adımdır.”
‘Bu hukuk tanımaz idare anlayışı sürdürülemez’
“Türkiye çok ağır bir siyasi ve ekonomik krizin ortasında. Ve bu krizin en değerli sebeplerinden biri de Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi ismi altında uygulanan keyfi ve kural tanımaz idare. Bu kuralsız ve hesapsız idare Türkiye’de demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları konusundaki gerilemeye çok önemli bir ivme kazandırmış ve süratli bir halde bu prensiplerin gereklerinin büsbütün yok sayılmasına yol açmıştır. Yürütme yetkisinin tek bir kişi tarafından sınırsızca kullanıldığı, TBMM’nin fonksiyonsuz hale geldiği, yargının talimatla çalıştığı ya da talimatlar hasebiyle “çalışamadığı” bu hukuk tanımaz idare anlayışının sürdürülebilmesi mümkün değil.”
‘Bu millet kendisine yapılan efendiliğe mahkûm değil’
“Bugün yaşanan ekonomik krizin, halkımızın her geçen gün daha fazla fakirleşmesinin, çarşıda pazarda her hafta etiketlerin değişmesinin tek sebebi makûs sistem ve makus idaredir. Halkımız günbegün fakirleşiyorsa, gençlerimiz akın akın yurtdışına çıkmaya çalışıyorsa; esnafımız siftahsız dükkân kapatıyorsa, çalışanımız, memurumuz ay sonunu getiremiyorsa bunun sorumlusu ülkeyi yöneten iktidardır. Demokratik bir hukuk devletinde özgür ve müreffeh beşerler olarak yaşamak her vatandaşımızın hakkıdır. İnsanımız bu hukuk tanımaz idare anlayışını hak etmemektedir. Hak edenin değil, tanıdığı olanın işini hallettiği, haklının değil güçlünün kelamının geçtiği ve birileri sefasını sürerken milletin de cefasını çektiği bu hukuksuz nizam yazgımız değildir. Düne kadar “Bizden diğeri daha düzgün yönetemez” diyenler bugün ağır krizin farkında olacaklar ki “İktidarı bırakmayız fakat beceriksizliğimizin külfetine de daima birlikte katlanacağız” diyorlar. Sn. Cumhurbaşkanı esasen siz katlanmıyorsunuz, yalnızca size çok büyük kredi açan milletimiz, ağırlaşan yoksulluğa katlanıyor. Bu millet kendisine yapılan efendiliğe mahkûm değil!”
‘Akıl almaz iftiralarla 12 Şubat Deklarasyonu’nu gölgelemek istiyorlar’
“Türkiye’nin yarınını inşa için bir ortaya gelerek istişare ve uzlaşı kültürüne tarihi bir örnek olmamız hükûmet ortaklarını hayli rahatsız etmiştir. Hükûmet ortakları ve onların sözcülüğüne soyunmuş olan birtakım medya kuruluşları hiçbir ahlaki unsur ve hudut tanımaksızın akıl almaz iftiralarla 12 Şubat Deklarasyonu’nu gölgelemek istemektedir. Varlıklarını mevcut iktidara borçlu olan bu medya kuruluşlarının dertlerini ve tasalarını elbette anlıyoruz. Zira Anayasa Mahkemesini kapatmak isteyenler, hukuka karşı atılım yaparız, ‘hukuk geriden gelsin’ diyenler, milleti sefalete mahkûm edenler, milyonlarca gencin umudunu söndürenler, mafyayı, sokak çetelerini siyasi aparat olarak kullananlar bu yeni sistemde at koşturamayacaktır.”
‘Türkiye’nin umutları ve geleceğe olan inancı problemlerinden daha büyük’
“Devleti babasının çiftliğine çevirenler, kamu malını gözünü kırpmadan peşkeş çekip fildişi kulelerden ‘Vatan millet Sakarya’ nutukları atanlar artık nemalanacakları bir idare anlayışı bulamayacaktır. Mahkemelere talimatlar gönderip istediği kişiyi tutuklatıp istediğini de özgür bıraktıranlar artık hukuka müdahale edemeyecektir. Türkiye, bugün çok büyük sıkıntılarla boğuşmaktadır. Lakin Türkiye’nin umutları ve geleceğe olan inancı meselelerinden daha büyüktür. Tüm farklılıklarımızla birlikte “biz” kanısını inşa etmek için hazırladığımız Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem, Türkiye’nin geleceğe dair umudunun ve inancının en bariz göstergesidir. Türkiye’yi üçüncü sınıf bir otoriter rejime mahkûm edebileceklerini zannedenler, milletimizin demokrasiye ve hukuk devletine olan inancını birinci seçimde göreceklerdir.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
